İlk kez 2012 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ZOE bugün üçüncü nesiliyle gecikmeli de olsa sayfalarımıza konuk oluyor. Avrupa’da bugüne kadar 60’dan fazla ödül kazanan Renault ZOE, aynı zamanda Türkiye’de satışa sunulan ilk seri üretim elektrikli otomobil olma özelliğine de sahip.
Yenilenen ZOE önceki nesillerde olduğu gibi yine kompakt hatlarını korurken, sevimli yüzüyle dikkat çekiyor. Tamamen yeniden tasarlanmış ön tamponda krom detaylarla çevrelenmiş sis farları bulunuyor. Tamponun yeni şekli, ızgaradaki ve sis farlarının çevresindeki krom detaylarla aracın alt kısmına daha modern bir görünüm kazandırıyor.
Yeni ön difüzörler sayesinde hava sirkülasyonu yeniden düzenlenirken, bu sayede aracın aerodinamik özellikleri de geliştirilmiş. Mavi bir hatla çevrelenen Renault elmas logosu aynı zamanda şarj yuvasının kapağı işlevine sahip.
Modelin tamamen LED farları markanın diğer modellerinde de gördüğümüz gibi C formuna sahip ancak daha ince ve yatay konumlanmış.
Profilden bakıldığında kompakt hatlar kendisini daha fazla gösteriyor. Gövde rengi dikiz aynaları ve çok kollu jantlar, ön çamurluktan arka stop lambalarına kadar yükselen imza niteliğindeki hat çizgisi ile birlikte şık bir görünüm oluşturuyor. Arka bölümde LED teknolojisine sahip stop lambaları üç boyutlu tasarımıyla kompakt tasarımı destekliyor. Modelde altı farklı renk seçeneği sunuluyor.
4087 mm uzunluğa, 1787 mm genişliğe ve 1562 mm yüksekliğe sahip ZOE, 2588 mm dingil mesafesi ve 338 litrelik bagaj hacmine sahip. Şarj kablosunun bagajda kapladığı yer nedeniyle bu hacim biraz daha azalabiliyor. Neyse ki katlanabilir arka koltuklar daha fazla taşıma kapasitesi sunuyor.
Modelde önceki neslin yumuşak hatları korunurken, akıllı geliştirmelerle iç mekanda daha geniş bir oturma alanı elde dilebilmiş. Bu arada çevre dostu malzemelerden üretilen araçta, yolcu bölmesindeki görünür parçalar dahil tamamen geri dönüştürülmüş sentetik malzemeler kullanıldığını da yeri gelmişken belirtelim.
Üçüncü nesil ile birlikte yenilenen ön panel selefine göre daha modern bir görünüme kavuşmuş. Panelde yer alan 10 inçlik gösterge paneli ve orta konsola entegre 7 inçlik EASY LINK dokunmatik multimedya ve bilgi ekranı çok sayıda bilgiye ulaşmayı sağlıyor. Gösterge panelindeki renkleri özelleştirmekten, araçla ilgili ayarları yeniden düzenleyebilmenizi, enerji tüketimini takip edebilmeniz, veya araçla ilgili verilere ulaşabilmenizi sağlayan dokunmatik ekran üzerinden geri görüş kamerası, park yardımı ve multimedya sistemine kadar çok sayıda işleve erişebiliyorsunuz.
Önceki nesillere göre ZOE’de artık koltuklar daha konforlu ve ergonomik hale getirilmiş. Yüksek konumlanan sürüş pozisyonunu yükseklik ayarı olmaması nedeniyle değiştirme imkanınız yok. Önde diz ve baş mesafesi yeterli kullanım alanı sunarken, arka bölümde diz mesafesi biraz kısıtlı. Kalın C sütunları nedeniyle de arka çapraz görüş geri manevrada sıkıntı yaratabiliyor ancak geri görüş kamerası imdada yetişiyor.
Bu arada dikiz aynaları çift açılı olmasında rağmen kör nokta problemi yaşadığımı da belirtmem gerek. Sanırımı bu durum aynaların alt uçlarının kavisli tasarımı nedeniyle yaşanıyor. Umarım ileride düzeltilebilir. Vites kolunun tasarımını ve arka bölüme çift USB girişi konulması beğendiğim detaylar arasında.
Renault ZOE’de 80 kW ya da bildiğimiz terimle 108 HP güç üretebilen bir elektrik motoru bulunuyor. 225 Nm tork değeri sunan güç ünitesi batarya nedeniyle 1577 kg ağırlığa sahip aracı sıfırdan 100 km/s hıza 11.4 saniyede taşıyabiliyor. Aracın son hızı ise 135 km/s.
Renault tarafından E-Shifter adı verilen tek kademeli elektronik vitese sahip modelde artık daha fazla enerji geri kazanımı sağlayan B modu da yer alıyor. Böylece 395 km menzil sunan araçta eğer ECO sürüş modunu da seçerseniz menzil hedefinize kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
ZOE’nin günümüzde elektrikli otomobiller arasındaki rekabette sadece 50 kW’ya kadar hızlarda şarj edilebilmesi ve şarj süresinin uzun olması önemli bir dezavantaj olarak görünüyor. Elektrikli araçlarda 150 kW şarj hızlarına ulaşılmış durumda.